Çerkes soykırımı veya Tsitsekun, Rus Çarlığı’nın sistematik toplu katliamı, etnik temizliği ve Çerkeslerin %80-97’sini sınır dışı etmesidir. Rus-Çerkes Savaşı (1763–1864) sırasında ve sonrasında yaklaşık 800.000–1.500.000 kişi, zorla yerlerinden edilmiştir. Taşınması planlanan halklar çoğunlukla Çerkeslerdi, ancak Kafkasya’nın diğer Müslüman halkları da bu soykırımdan etkilenmiştir. Rus kuvvetlerinin hamile kadınların karınlarını kazığa geçirmek ve yırtmak gibi çeşitli yöntemler kullandığı bilinmektedir. Zass gibi Rus generaller, Çerkesleri “insanlık dışı pislik” olarak tanımlayarak Çerkes sivillerin toplu katliamını yüceltmişlerdir. Böylelikle Çerkeslerin, bilimsel deneylerde kullanılmalarını haklı çıkartmışlardır.
Rus-Çerkes Savaşı sırasında, Rus İmparatorluğu Çerkes sivilleri katletmek için soykırımsal bir strateji uygulamıştır. Ruslaşmayı ve Rus İmparatorluğu içinde yeniden yerleşimi kabul eden yalnızca küçük bir kısım Çerkes, din değiştirme şartıyla soykırımdan kurtulmuştur. Bu şartları reddeden Çerkeslerin büyük bir kesimi ise çeşitli şekillerde dağıtılmış veya toplu halde öldürülmüştür. Rus askerleri tarafından Çerkes köylerinin yeri tespit edilmiş ve tespit edilen köyler yakılmıştır. Köylüler sistematik olarak aç bırakılmış veya tüm nüfusları katledilmiştir.
Olaylara tanık olan İngiliz diplomat William Palgrave, “tek suçlarının Rus olmamak olduğunu” yazmıştır. İngilizlerin ilgisi karşısında Çerkes liderler, İngiliz İmparatorluğundan insani yardım talep etmiştir. Ancak aynı dönemde bu liderler başta olmak üzere toplu bir tehcir başlatılmıştır. 1864’te başlayan savaş, 1867’ye kadar devam etmiş, bunca acıya bir de salgın hastalıklar ve açlıktan ölümler de eklenmiştir. Çerkes nüfusunun %80 ila 90 arasında bir bölümünün yok olduğu ya da kayıp olduğu bilinmektedir.
Kalan Çerkeslerin çoğunun, varış noktası ise Osmanlı Devleti olmuştur. Kaynaklar, toplamda 1 ila 1,5 milyon Çerkes’in kaçmak zorunda kaldığını, ancak yalnızca yarısının Osmanlı Devleti’ne varabildiğini belirtmektedir. Osmanlı devlet arşivleri de 1879’da Kafkasya’dan topraklarına giren yaklaşık 1 milyon göçmenin varlığına işaret etmektedir. Osmanlı arşivleri aynı zamanda Çerkes soykırımını 19. yüzyılın en büyük soykırımı olarak kaydetmiştir.