EĞİTİM VE KÜLTÜR
Eğitim Politikaları:
Eğitim, yalnızca bireysel gelişimin değil, aynı zamanda stratejik kalkınmanın da asli bir bileşeni olarak Türkiye'nin uzun vadeli vizyonunun merkezinde yer almaktadır. ASAD, Türkiye’nin küresel bilgi ekonomisinde rekabet gücünü artırmak amacıyla, eğitim politikalarının dijitalleşme, yapay zekâ, STEM (fen, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanları ve nitelikli mesleki yönlendirme temelinde yeniden yapılandırılmasını savunmaktadır. Bu kapsamda, eğitimde fırsat eşitliğini güçlendiren, bölgesel farklılıkları minimize eden ve öğretmen niteliğini sistematik biçimde artıran çok katmanlı programlar önerilmekte; beşerî sermayenin teknolojiyle bütünleşik gelişimi hedeflenmektedir.
Sosyal Politikalar:
Sosyal politika alanı, Türkiye’nin toplumsal bütünlüğünü ve kurumsal dayanıklılığını sürdürülebilir kılacak şekilde yeniden tanımlanmaktadır. ASAD, sosyal yardımların etkinliğini artıran, istihdam kapasitesini çeşitlendiren ve kırılgan grupları kapsayıcı sistemlere entegre eden yeni nesil politika modelleri üzerine çalışmaktadır. Kadınların ekonomik hayata katılımı, çocuk haklarının güçlendirilmesi ve aile yapısının modern sosyolojik koşullara uyumlu biçimde desteklenmesi bu politikaların temel eksenlerini oluşturmaktadır. Uzun vadeli toplumsal istikrarın, adil gelir paylaşımı ve sürdürülebilir sosyal güvenlik sistemleriyle mümkün olabileceği inancıyla, veri temelli reform önerileri geliştirilmektedir.
Toplumsal Dayanıklılık:
Türkiye’nin jeofiziksel yapısı, çok boyutlu afet risklerini beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, afet yönetimi yalnızca kriz anına değil, aynı zamanda öncesi ve sonrasına entegre stratejilerle ele alınmalıdır. ASAD, dirençli şehir planlamasından erken uyarı sistemlerinin optimizasyonuna, afet sonrası toparlanma süreçlerinden toplumsal farkındalığın artırılmasına kadar geniş bir yelpazede teknik ve yönetsel çözüm önerileri sunmaktadır. Kamu-özel sektör koordinasyonu, teknoloji destekli karar destek sistemleri ve yerel yönetim kapasitesinin artırılması gibi başlıklarda bütüncül bir yaklaşım benimsenerek, afetlere karşı kurumsal refleksin güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.