Avrasya Stratejik Araştırmalar Platformu
Türkiye’nin küresel vizyonu, yalnızca diplomatik sınırlarla tanımlanamayacak kadar derin bir tarihsel mirasa, zengin kültürel etkileşime ve stratejik bir perspektife dayanmaktadır
Çünkü Türkiye, yalnızca bir kara parçası değil, tarihe yön vermiş bir ulusun kolektif bilinci ve milli çıkarlar doğrultusunda hareket eden küresel bir güçtür. Üç kıtanın kesişim noktasında bulunan Türkiye, coğrafi konumunun sunduğu fırsatlarla birlikte, bölgesel ve küresel dengeler açısından belirleyici bir aktör konumundadır. Ancak bu rol, yalnızca coğrafyanın sunduğu avantajlarla değil, aynı zamanda ulusal stratejiler ve proaktif bir dış politika anlayışıyla şekillendirilmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’nin dış politikasını çok boyutlu, iş birlikçi ve uzun vadeli bir vizyon doğrultusunda şekillendirmesi, tarihi bir sorumluluk olduğu kadar küresel rekabet koşullarında da bir zorunluluktur. Bu anlayış, Türkiye’nin küresel politikadaki yönünü ve bölgesel gücünü yeniden tanımlayan bir paradigma değişiminin işaretidir. Ortak medeniyet değerlerinin güçlendirilmesi, ekonomik entegrasyonun derinleştirilmesi ve stratejik iş birliklerinin artırılması, yalnızca Türkiye için değil, bölgesel istikrar için de hayati önem taşımaktadır.

Dolayısıyla, dış politikada proaktif ve çok boyutlu bir yaklaşım geliştirmek, bölgesel iş birliklerini derinleştirmek ve ortak medeniyet tasavvurunu güçlendirmek, yalnızca bir hedef değil, aynı zamanda tarihi bir zorunluluktur.