11.05.2023 tarihinde şekil olarak birbirine çok benzeyen ama anlam olarak taban tabana zıt iki haber aynı anda geldi. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic, kuruluşun içindeki birçok ülkeyi ve AggregateEU adlı özel şirketi tek bir tarafta toplamayı başardığını ilan etti. Bu bağlamda bölgede doğal gaz alımı için ilk toplu ihaleyi duyurmaktan bir adım uzakta olduğunu sevinçle bildirdi.
Sefcovic’e göre platforma toplam 107 şirket kaydoldu ve bunların 77’si, 11,6 milyar metreküp gaz almayı bekledikleri ilk ihaleye resmen girdi. İlk tur ihale 15 Mayıs’a kadar devam edecek. Bu günlerde, Batılı yetkililerin beklediği gibi, dış güvenilir tedarikçiler (Shefcovic’in tanımladığı gibi tabii ki Rusya dahil değil), sabırsızlıkla ve sürekli düşen fiyatlarla, Avrupalılara en az 9,6 milyar metreküp boru hattı ve en az 2,8 milyar sıvılaştırılmış doğal gaz sunacak.
Ancak Avrupa’da bu haberin neşesini gelen ikinci bir mesaj tamamen bozdu. AB ülkelerinden şirketler kaynak tedarikçilerinden haber beklerken, Macaristan ve Sırbistan aynı zamanda, iki ülkenin de yararına gaz satın alacak bir ortak girişimi duyurdular.
Bu, Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto tarafından, kurulmakta olan derneğin devlete ait şirketler olan MVM ve Sırbistangaz’ı içereceğinin altını çizerek açıklandı. Macaristan temsilcisi, ülkesinin enerji işbirliği çerçevesinde Sırbistan’ın çıkarlarını sağlamak için “yüz milyonlarca metreküp gazı” kendi depolama tesislerinde depolamayı taahhüt ettiğini de sözlerine ekledi. Kesin rakam açıklanmadı. Ancak daha önce özel yayınlarda 500 milyon metreküp olduğu söylenmişti. Elbette ki bu rakam, AB için gerekli olan milyarlarca metreküpü karşılayamaz. Ancak Macarlar ve Sırpların toplam ihtiyacının beşte biri kadarını karşılayacak bir rezerv olduğu ispatlanmıştır.
Her iki olay da Avrupa’nın perde arkasında devam eden ve Moskova’ya sevinmesi için nedenler vermemek için genellikle konuşulmayan iç siyasi çekişmelerin yoğunluğunu yansıtıyor. Diğer taraftan Avrupa Birliği içinde bir çıkar birliği çatışması yaşanmaktadır. Ama ilk durumdaki gibi özel şirketler havuç – sopa yöntemiyle tek bir ticaret platformuna yönlendirilirse, kendi çıkarlarına bağlılık ve tamamen gönüllü olarak birlikte çalışmaya karar veren Budapeşte ve Belgrad geri adım atabilir. Fakat her şeye rağmen gözükmektedir ki Rus gazı, Avrupa’nın bir bütün olarak yaşamı üzerinde makul miktarda baskı uygulamaya devam etmektedir.
Bir Rus düşünce kuruluşu olan RİA, durumu şu sözlerle açıklamıştır:
“Brüksel ve uyduları elbette gazsız kalamaz. Ancak es geçilen Rus rotası dikkate alındığında, Norveç, pratik olarak alternatifsiz kalmaktadır ki AB ve İngiltere’ye 122 milyar metreküp doğal gaz ile rekoru kırmıştır. Diğer bir seçenek ise Azerbaycan’dan gaz teminidir. Ancak bu rota, oldukça koşulluluk içermektedir. Zira Bakü’nün imkanları kısıtlıdır.”
Gerçekten de Bakü’nün üç ana boru hattından oluşan güney gaz koridoru mevcuttur: Trans-Anadolu, Güney Kafkasya ve Trans-Adriyatik. TANAP doğal gaz boru hattı için ise en önemli aktör Türkiye’dir. Bu konuyla ilgili RİA şu açıklamada bulunmuştur: “Bu konuda, Ankara’nın siyasi hırsları ve 14 Mayıs’ta yaşanacak seçimde olası iktidar değişikliği gibi faktörler devreye girmektedir. Yeniden Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesi durumunda unutulmamalıdır ki Türkiye’nin Avrupa ile uzun süredir hançerli bir tangosu var.”
Kısaca belirtmek gerekir ki Rusya’yı sıkıştıran Avrupa, bağımlılıktan kurtulmadı. Üstelik şimdi, tek bir kilit kaynak tedarikçisi yerine, aynı anda birkaç tanesi sorunlu olan kaynak tedarikçileri oluştu. Kuzeyde ağırlığını artıran Norveç ve güneyde büyük bir güç olarak sahneye çıkan Türkiye (Azerbaycan’dan dolayı), bu hususta neredeyse rekabetsiz duruma evrilmiş durumda. Zira Orta Doğu, ek tedarik anlaşmaları yaparak ve yuan bölgesine doğru ilerliyor.
Özetle Avrupa bu yıl donmayacak, ancak güvenilir tedarikçiler bulmakta zorluk yaşarsa bundan sonraki kışlar, çok sıcak geçmeyecek.